Sarışın Seksi Kartal Escort Esra

Merhaba adım Esra. Boyum 1.60 civarında. Sarışın kumral arası 55 kilo formumda on dört yaşında, lisede okuyan biriyim, hayatın baharı olarak nitelendirilen çağdayım.

Erkekler denilince, bir kaç kategori de değerlendirme yapılmalıdır, diye düşünüyorum. Mesela  babam, dedem, amcam, ağabeyim gibi yakınlarımın bulunduğu bir gurup var. Takdir edersiniz ki bu gurup, siz erkelerin çok sevdiği bir tabir, ölüm gurubu. Yani, bizim için kartal escort riskli üzerimizde hak iddia eden hayatımıza karışma ve bizi istediği gibi yönlendirme hakkı bulunan insanlar. Dolayısıyla bu gurupla yolda izde çok da karşılaşmak istemeyiz. 
Diğer bir erkek  gurubuysa, kamuya açık, henüz özelleştirilmemiş, patenti elinde, ya da bonservisi elinde olan genelde “bekâr” olarak adlandırılan gurup. Yani,  birinci lig. Şampiyon olanla evleniyorsunuz. Evlendikten sonra şampiyonlar liginden devam ediyorsunuz. Artık yeni rakipleriniz diğer aileler oluyor. Çocuklar da katıldığı zaman, milli takımı kurdunuz demektir.  Torun torba sahibi olunca bilin ki siz ve aileniz dünya kupasının birinci favorisi oldunuz. 
Benzetmelerimiz her ne kadar eğlenceli olsa da aslında gerçeklik payı içermektedir. Eğer kızlarla ilişkilerinizde başarı istiyorsanız, teknik ve taktik bakımından dersinize iyi çalışmalı ve takımınızı iyi kurmalısınız. Öncelikle sağlam bir arkadaş gurubunuz olmalı. Kaliteli insanlar her zaman size değer katar. Düzgün insanların içinde düzgün olur ve düzgün insanlarla tanışırsınız. Teknik ve taktik kısmına gelince her bayan için ayrı bir çalışma yapmalısınız. Biri tatlı severken diğeri tuzlu sever. Dolayısıyla ilk görüşte birini hemen tanıma şansınız yok. Ve bir insanı onun kendini anlatmasıyla tanıma şansınız yok. Ailesini az çok tanımalısınız. Çevresini, arkadaşlarını  bilmelisiniz. Bütün bunlardan sonra kendinizi ifade etmelisiniz. Bütün bunları yaparken siz karşı tarafından nasıl dürüst ve düzgün olasını bekliyorsanız, sizde aynı şekilde düzgün, dürüst, gerçek ve sahici olmalısınız. Diğer bir husus ise tabi ki işin duygu boyutu. 
Duygu, denildiği zaman tabi ki beş duyudan bahsetmiyoruz. Yani, nedir görmek, duymak, koklamak, tat almak ve dokunmak değil benim bahsettiğim. Kalbi duygular. Herhangi bir şekilde madde âlemine ait olmayan hisler. Sevmek, denen his. Sevmek, sevmiş olmak mı yoksa değer veriyor olmak mıdır? Belki de bu sadece kıstastır. Yani belirleyici özellik. Sevip sevmediğinin alametifarikası. Eğer birini severseniz ona kıymet verirsiniz. O herkesin içinde diğerlerinden farklıdır. O hemen fark edersiniz. Üzülmesine dayanamaz, bir başkasıyla olasını kabullenemez bir anlamda sahiplenirsiniz. Çünkü siz ona değer veriyorken onunda size değer vermesini beklersiniz. Bu aşkın en tabii kanunudur. Aşk ortak kabul etmez. Bu arada bu duyguyu asıl mecrasından çıkarıp karşı tarafı hayatından bıktıracak kadar ileri taşıyanlar çok fazla. Kendi kendine gelin güvey olup bir başkasının üzerinde kendince söz sahibi olamaya kalkanlar da çok fazla maalesef. Hani ortada fol yok yumurta yok. O kendi kendine hayal kurmuş sizin hiç bir şeyden haberiniz yok, birileri takmış kafayı, illa beraber olacağız. Bu bizim en çok sıkıntı çektiğimiz konulardan biri. Eğer karşı taraftan emin değilseniz, sırf siz istiyorsunuz diye kimseyi sıkıntıya sokma hakkınız yok. İster bayan olsun ister erkek herkes sınırını bilmeli. Evet, aşk güzel bir duygu fakat karşılıklı olmalı.